Mukâtebe Makrûne
Bi'l-İcâze - Mukâtebe Mücerrede Ani'l-İcâze
MUKATEBE
KİTABET
Yazmak, yazı ile tesbit
etmek anlamında 'ketebe' kök fiilinin mufaale babından ikinci mastarı olan
kitabet, kısaca yazışmak demektir. Terim olarak hadis tahammül metodlarından
biridir. Şeyh'in mesmu'atını yahut bir
veya birkaç hadis yanında yanında hazır olan talibe yazarak veya yazdırarak
vermesi; yahutta uzakta bulunana göndermesinden ibarettir. İbnu's-Sallah kitabete
MUKATEBE adını vermiştir.
Kitabet yoluyla hadis
rivayet edenler isnadlarında KETEBE İLEYYE FULAN veya AHBERANA FULANUN
MUKATEBETEN (veya KİTABETEN' eda lafzını
kullanırlar. Bu metodla rivayette sadece HADDESENA veya AHBERANA demek caiz
görülmemiştir.
Kitabet (yada MUKATEBE)
yazılıp verilen veya gönderilen hadislerin rivayet edilmesine icazet verilip
verilmeme durumuna göre iki kısmdır. Birincisi icazetten mücerred kitabet.
(Kitabe (veya mukatebe) mücerrede ani'l-icaze), ikincisi ise icazete delalet eden
bir lafızla olan kitabet (kitabe (mukatebe) makrune bi'l-icaze)dir.
İcazeten mücerred
kitabede şeyhin, hadislerini yazılı olarak verirken onların rivayetine icazet
verdiğine delalet edecek herhangi bir söz söylememesiyle hasıl olur. İcazete
delalet edn bir lafızla olan kitabet ise hadislerin yazılı metin halinde
verilirken ECEZTUKE MA MA KETEBTU LEKE, ECEZTUKE MA KETEBTU İLEYKE yahud
ECEZTUKE MA KETEBTU BİHİ İLEYKE gibi bir
söz söylenerek verilmesine denir. Bu lafızların hepsi 'Sana yazdığım hadisleri
rivayet etmene icazet verdim.' manasına gelir ve şeyhin talibe yazdığı
hadislerin rivayetine izin verdiğine delalet eder.
Şeyhin hadislerini
yazılı olarak verirken onların rivayetine icazet verdiğini belirtmesi sıhhat ve
kuvvet bakımından icazete makrun münavele gibidir. Hadisleri sadece yazıp
vermek veya göndermek şeklinde olan icazetten mücerred kitabetin ise sıhhatine
ihtilaf edilmiştir. Hadisçiler arasında meşhur sahih görüşe göre icazetsiz
kitabet sahihtir. Böyle alınan hadis mevsul ve müsned sayılır. Bu yolla
rivayeti Eyyubu's-Sahtiyani ile Şeyhi Mansur ibni'l-Mu'temir, el-Leys b. Sa'd
Ebu Bekir b. Ebi Sebre gibi alimler caiz
görmüşlerdir. Nitekim el-Beyhaki MEDHALİNDE Bu isimleri zikrettikten sonra
şöyle demiştir. Bu konuda tabi'in ile tebe-i tabi'inden bir çok eser olduğu
gibi Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dini hükümlere dair amillere yazdıkları
mektuplar da bu görüşün sahih olduğuna delalet eder. (Tedrib, 2/56)
Ebu'l-Muzaffer
es-Sem'ani de bu görüştedir. O na göre hadisleri yazarak vermek, verirken de
icazete delalet eden sözler söylemek sadece icazetten daha kuvvetlidir. Usul
alimlerinden er-Razi de el-Mahsul isimli eserinde buna kail olmuştur. Aynı
görüşe katılanlardan biri de es-Suyuti dir, ona göre icazette makrun kitabet
yoluyla rivayetin caiz oluşu muhtar olan görüştür. Hatta munavelenin bir çok
şekillerinden daha kuvvetlidir. Kaldıki Buhari de 've ketebe ileyye Muhammed b.
Beşşar' lafzı ile rivayet varid olmuştur. (Buhari 7/227) Sahihde bu lafızla
başka hadis nakledilmemiş olmakla bereber bir tek rivayet kitabet yoluyladır.
Sahih-i Müslim de ise mukatebe yoluyla alınmış hadisler hayli fazladır.
Diğer taraftan
Ebu'l-Haseni'l-Maverdi Amidi ve İbnu'l-Kattan gibi alimler icazetten mücerred
kitabetle rivayeti caiz görmezler. (Tedrib, 2/556) Ne var ki sahih hadislere
tahsis edilmiş kitaplarda 'ketebe ileyye fulan' eda lafzı ile varid olan pek
çok hadis vardır. Bunların hepsi hadis imamlarınca mevsul addedilmiş
olduğundan, bunların men'ine itibar edilmemiştir.
Hadis alimlerinin bir
kısmına göre hadisleri şeyhin yazılı olarak verdiği veya yolladığı metinlerden
rivayet edebilmek için yazan şeyhin yazısını ona ait olduğuna dair herhangibir
delil olmasa tanımak kafidir. Bazıları 'yazı yazıya benzer' diyerek yazının
şeyhe ait olduğuna delil bulunmadıkça yazıya itimad etmenin caiz olmayacağını
ileri sürmüşlerdir. İbnu's-Sallah ''Bu söz makbul değildir; zira yazının yazıya
benzemesi çok nadis vaki olur. Zahiri şudur ki bir insanın yazısı başkasına
benzemez, dolayısıyla yazının yazıya benzemesinden herhangi bir karışıklık
maydana gelmez. '' diyerek (Ulum, 154) bu görüşe itiraz etmiştir.
Şeyh'in hadisini kendisi
değil de bir başkası yazmış ise kitabet yoluyla rivayetin sahih olması için
yazanın sika olduğunun sabit olması da şart koşulmuştur.
Ayrıca bakınız: